1991'den Bugüne

08. Sayın Prof. Dr. Tamer Dodurka'nın Bilimsel Tespiti

Sayın Prof. Dr. Tamer Dodurka, esas olarak:"Evcil hayvanlar olan KEDİ ve KÖPEĞİN doğasına uygun yaşam ortamının İNSANIN BULUNDUĞU HER YERDİR." şeklindeki bilimsel tespitini dikkatle okuyalım.

Sevgili Arkadaşlar,
1. Kedi ve köpekleri DEVASA BARINAKLARA toplamaya kalkışan GADDAR ve VİCDANSIZ BELEDİYE BAŞKANLARINA,
2. Onların yaşam alanlarına olmaz olası kentsel dönüşüm adına apartman site rezidanslarını yapıp sonra BAHÇEDE KEDİ OLMAZ diye torbalayıp attıran SEVGİSİZ VE GÖRGÜSÜZ SİTE YÖNETİMLERİNE,
3. Üniversitelerin uçsuz bucaksız alanlarına 10 tane köpeği sığdıramayan Üniversitelerin SÖZDE BİLİM ADAMLARINA,
bu hayvanların İNSANLARLA yaşamalarının yasal zorunluluk olmasının yanında bilimsel bir zorunluluk da olduğunu ifade eden Prof Dr Tamer Dodurka hocamızın yazısını verelim, ANLATALIM.

Nesrin Çıtırık/ Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu
=============================================
Sevgili Arkadaşlar, Belediyelerin, site-apartman-üniversite yönetimlerinin, şehir yaşamında kedi-köpek olmaz iddiası ile, bu hayvanları yaşadıkları yerlerden kopartıp, uzak ıssız alanlara atmaları" hususunu, Prof Dr Tamer Dodurka hocamıza, bilimsel kimliği ile değerlendirmesi için baş vurduk.
Sayın Prof Dr Tamer Dodurka, esas olarak:
==1."Evcil hayvanlar olan KEDİ ve KÖPEĞİN doğasına uygun yaşam ortamının İNSANIN BULUNDUĞU HER YER olduğu,
==2. Tarihsel süreç içinde "insanın yaşam ortamında yaşamaya uygun davranış biçimlerini" genetik olarak geliştirmiş oldukları,
==3. Kedi ve köpekleri insan toplumuyla bir arada tutmak gerektiği, insan olmayan yerde yaşamlarını sürdüremeyecekleri,
==4. Onları insandan uzaklaştırdıkça sorunlu köpek sayısının artacağını içeren bilimsel değerlendirme yazısını ve bilimsel bilgileri bizimle paylaştı.
2001 Yılında İstanbul Üniversitesi İç Hastalıklar Anabilim Dalında profesor kadrosuna atanıp, kürsü başkanlığı gibi idari görevlerde bulunan Prof Dr Tamer Dodurka, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünde davranış konusundaki tez çalışmasını da tamamlayıp, ülkemizde bir veteriner hekim olarak ilk kez uzman psikolog unvanı almış, konusunda otorite olan bir bilim adamıdır.
Veteriner psikolog olan Sn Prof Dr. Dodurka'nın, "Köpek Psikolojisi, Köpeklerde Davranış Sorunları, Merdivenden Korkan Köpek" isimli 3 adet basılmış kitabı bulunmaktadır.
Halen Tekirdağ Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olan Sn Prof Dr Tamer Dodurka'ya bu değerli bilimsel görüş içeren katkısından dolayı teşekkür ediyoruz.
Saygılarımızla..
Nesrin Çıtırık
Hayvanların Yaşam Hakları KONFEDERASYONU Başkanı.

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Gönderen: Tamer Dodurka
Tarih: 20 Kasım 2015 08:14
Alıcı: NESRIN CITIRIK
1. Evcil kedi ve köpeğin doğal yaşam ortamının insanın bulunduğu her yer olduğu konusunda araştırmacılar hem fikirdir. Çünkü evcil olmanın tabiatında insana yakınlık ve insanın yaşam ortamına yüksek uyum yeteneği söz konusudur. Hiç insanla karşılaşmamış köpek yavrularının önüne kokusuz, başka bir türün kokusu ve insan kokusu olan üç ayrı kazak konulduğunda onların insan kokusu olanı tercih edip üzerinde yattığı görülmektedir. Bu gözlem köpeğin insana yakınlığının genlerinde mevcut olduğunu göstermektedir.
2. Köpek diğer türlerden farklı olarak müthiş uyum ve öğrenme yeteneği sayesinde ilk ve en fazla evcilleşen hayvan olmuştur. 14.000 yıl önce evcilleşen bu hayvan, gerek suni gerekse de doğal seleksiyonlarla insana en uyumlu canlı haline gelmiş ve bu arada yaban ortamında kendine gerekli olan birçok davranışı genlerinden silmeyi başarmış ve genetik uyum neticesinde insanın yaşam ortamında yaşamasına mecbur kılan birçok yeni davranış biçimi kazanmıştır. Araştırmalara göre evcil köpeğin atalarına göre davranış değişimi %50'dir ve bu önemli değişim neden insanla beraber yaşamak zorunda olduğunu bilimsel olarak açıklamaktadır. Dolayısıyla köpeğin doğal yaşam ortamı denilince "insanın yaşam ortamı nereyse orası" olacağı kesin olarak bilinmektedir. Köpek için aksi bir yaşam ortamı söz konusu değildir.
3. Aynı şekilde kedilerin doğal yaşam ortamlarının da "insanın yaşam ortamı nereyse orası" olduğu da açıktır.
4. Ancak sahibinin ya da insanların hatalı tutumları nedeniyle psikolojisi bozulan ve asosyalleşen hayvanlar topluma uyum sağlamada zorluk çekebilirler, bunlar istisnai durumlardır ve benzeri durumlar bazı sorunlu insanlar için de söz konusudur. Bu istisnai durumlar nedeniyle tüm köpek popülasyonunu uyumsuz olarak nitelendirmek mümkün değildir. Burada biz insanlara düşen görev, bizlerin suçu nedeniyle psikolojileri bozulmuş hayvanları bir kenara itmek değil, onlara sahip çıkmaktır.
5. Diğer bir nokta, köpeğin asosyalleşmemesi için yapılması gereken en doğru davranış onları insan toplumuyla bir arada tutmaktır. Onları insandan uzaklaştırdıkça uğraşmamız gereken sorunlu köpek sayısı artar. Zaten gönüllülerin, belediyelerin ve Orman Su İşleri Bakanlığı yetkillerin yükü yeterince ağırken bir de hiçbir sorunu olmadan bazı bölgelerde yaşayan hayvanları sorunlu hale getirmek işin çözümünü iyice zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bunun da sorumluluğu bu köpeği uzaklaştıranların olduğu kadar bu kişilere yaptırım uygulamayanların üzerinedir.
5. Yasalarımıza göre sahipsiz kedi ve köpekler de sahiplilerle aynı haklara sahiptirler ve onları toplamak, başka bir yere atmak gibi davranışlar suç teşkil etmektedir.
Prof Dr Tamer Dodurka

cross