1991'den Bugüne

HAYTAP 2. Kusadasi Temsilciler Toplantisi'nda ''Hayvan Hak Başarı Ödülü' Kuşadası'na verildi..

RÜYA GİBİ BİR BULUŞMA

Hayatımızda bazı yaşadıklarımız, bizlerde derin izler bırakır. Duygu fırtınaları yaşarız. Heyecan, mutluluk, merak beraberinde bizlere tarifsiz hazzı getirir.

İşte HAYTAP FEDERASYONU'nun bizlere yaşattığı da aynı duygulardır.

Başta; Federasyon Başkanımız sayın Ahmet Kemal ŞENPOLAT olmak üzere, Sevgili Nesrin ÇITIRIK Hanımefendi'ye böyle bir organizasyonu sağladıkları için teşekkür ediyorum.

Sonra da tüm katılımcıları tanımaktan dolayı duyduğum mutluluğu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bizleri misafir eden;  Kuşadası Belediye Başkanımız sayın  M. Esat ALTINGÜN'e, sayın Kuşadası temsilcimiz Sadi YALKIN'a ve teşekkür ederiz.

Bir teşekkür de  Karaburun Eylem- Söylem Grubundan Sedat PEKER adlı beyefendiye. Çünkü cuma gecesinden itibaren fotoğraf makinesiyle her kareyi ölümsüzleştiren kişidir kendisi.

Gelin benim kalemimden dilimin döndüğünce, elimin ona uymasıyla sempozyumumuza doğru bir yolculuk yapalım.

Cuma gecesi yola çıktık HAYTAP NEFERLERİ olarak. Rotamız Kuşadası gibi olsa da aslında bizler ; sevgiye, dostluğa, canlar için yapılacak işlerde alacağımız sorumluluklarımızı öğrenmeye doğru yolculuğa başladık.

28 Mayıs gecesi her birimizin başından ayrı bir yol hikayesi geçerek, kalacağımız oteli arayışlarımızın ardından sonunda mutlu sona ulaştık ve hem hafta sonunda gecelerimizi geçireceğimiz otelimize, hem de kendilerini e-iletiler yoluyla tanıdığımız güzel yürekli diğer hayvan dostlarımıza gerçek dünyada kavuştuk. Sanal bitmişti hepimiz için. Adeta yeniden can bulmuştuk o güzel dostların gülen yüzleriyle..

İlk kez görüştüğümüz kişiler de vardı, daha önceden tanıdığımız kişiler de... Yüzlerini yeni gördüğümüz kişileri de daha önceden tanıdığımız kişilerin yer aldığı yüreğimizin bir köşesine oturtmuştuk. Yüreklerimizdeki ikram; samimiyet, hoşgörü, dostluk ve güzel sohbet konularıydı.

Herkes grup grup gelmeye başladı ve bizler ilk kez tanıştığımız kişilerle sevgi çemberi oluşturduk.

Federasyon başkanımız sayın Ahmet Kemal ŞENPOLAT tüm katılımcıların ellerini sıkarken gözlerinin içine bakıyor ve adeta hepimizin yüreklerine dokunuyordu. İsimlerimizi hatırlaması bizler için ayrı bir gurur kaynağıydı.

Sayın Nesrin Çıtırık girişimci ruhu, güçlü duruşu, sevecen yaklaşımı ve duruma gerektiğinde anlık müdahalesiyle hepimizin beğenisini ve saygısını bir kez daha kazandı.

İlk kez biraraya gelenler ve önceden tanışmış olanlar için kendimizi tekrar kısaca bir iki cümleyle tanıttık.

Federasyon başkanımızın sözü aldığı anda söylediği bir söz vardı ki konunun özetiydi zaten.'' Bir nal; bir at kurtarır, bir at; bir yiğit kurtarır, bir yiğit; memleket kurtarır.''

Gerçekten bu sözün üstüne söylenecek fazlaca bir söz yoktu.

Saatlerin ilerlemiş olması hiçbirimizin umurunda değildi, ama sabah erken kalkacağımız için yatma vakti gelmişti. Saatler 01.40 'ı gösteriyordu.

Cumartesi günkü program hakkında kısaca bilgilendirildik ve her birimiz odalarımıza çekildik.

Cumartesi sabahı güzel bir kahvaltının ardından, Kuşadası Ticaret Odası'na doğru yola koyulduk. Bizi gülen yüzüyle karşılayan sayın Sadi Yalkın'ın içten ve sıcak davranışları çok etkileyiciydi.

Oturuma; sevgili Nesrin Hanım'ın açılış konuşmasıyla başlandı. Daha sonra Federasyon Başkanımız sayın Ahmet Kemal ŞENPOLAT'ın konuşması yer aldı. Ardından İzmir Baro Başkanımız; Av. Özdemir SÖKMEN, MHP Bursa Milletvekilimiz, Kuşadası Belediye Başkanımız; M. Esat ALTINGÜN'ün konuşmalarıyla gündem devam etti. Kuşadası Kaymakamı sayın Mustafa ESEN de aramızdaydı. Daha sonra oturuma Ortaca Belediye Başkanımız; Hasan KARAÇELİK katıldı. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

Konuşmaları, ödül töreni ve plaketlerin sahiplerine verilmesi takip etti.

Ödül töreninin ardından, kısa bir ara verildi. Aranın ardından federasyon başkanımız sayın Ahmet Kemal ŞENPOLAT, bizleri bilinçlendiren konuşmasını yaptı.

Kısaca o konuşmaya da değinmek istiyorum. Aramızda olamayan arkadaşlarımız için banttan yayın gibi bir yazı olmuş olacak bu yazım.:))

İstanbul'un tarihi yolculuğunda hayvanların Hayırsızada'ya götürülüşlerinin gerçek öyküsünü anlattı. Devletin ve halkın yaklaşımını, daha sonradan gelişen ve yaşanılan olayların nelere yol açtığını paylaştı.

Mark Twain'in : '' Bu kadar mağrur bakışlı hayvanı bir tek İstanbul'da gördüm'' sözünü bizlerle paylaşırken salonda bulunan herkesin yüreğinde bir titreşim yaşattı.

Yaşadığımız sorunların çözümü olan 5 altın kuralın;

1- Petshoplarda kontrolsüz trafiğin, durdurulması gerektiği,

2- İnternet sitelerindeki yapılan hayvan satışlarının engellenmesi,

3- Yurda kaçak hayvan girişinin engellenmesi,

4- Halkla ilişkiler çalışmalarının yapılması,

5- Kısırlaştırma

olduğunu söyledi. İlk dört maddenin çok önemli olduğunu, musluğun vanadan kapatılması gerektiğini ekledi..

Hayvanlara huzur vermeyen toplumların, kendilerinin de huzur bulamadığı gerçeğinin varolduğunu dile getirdi.

Bu anlamda tanıtımın çok önemli olduğunu, bizlerin de bu konuda bilinçli olarak çalışmamız gerektiğini vurguladı. Barınak kelimesi yerine BAKIMEVİ denmesinin daha doğru söyleniş şekli olacağını ve bizlerin bu konuda hassasiyet göstermemizi istedi.

ÇÖZÜM olarak da; GÜÇLÜ BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMESİ'nin şart olduğunun önemini belirtti.

Bizlerden istenen başka şeyler de vardı:

- Ulusal çapta örgütlenmek,

- Üzerimize vazife olmayan işlere karışmak,

-Yasa değişikliğinin istenmesinin en masum istek olduğunu bilinmesi ve bu isteğimizde inatçı, kararlı olmak,

-  Afişler, broşürler ve ikili temaslar ile uzun vadede farkındalık yaratılacağını unutmamak,

-  Adımlarımızda, yaptığımız işlerde; CESUR OLMAK, KARARLI OLMAK, DONANIMLI OLMAK....

Bunların bizleri donanımlı kişiler haline getireceğini ve başvurduğumuz kapılardan sonuçlar elde ederek çıkacağımızın anahtar noktaları olduğunu sözlerine ekledi.

Son söz: '' BİLGİ, İKTİDARDIR! ''

Konuşmanın sonunda bir ara daha verildi ve Sadi Bey bizi öğle yemeğimizi yiyeceğimiz mekana götürdü. Öğle yemeğinde de masalarda konuştuğumuz konular; hayvanlarımız, can dostlarımız ve onlar için yapılacaklar, sempozyumda anlatılanlardı

Öğle yemeğinden sonra, İllerin temsilcilerinin sunumları yapıldı. Herkesin yaptığı çalışmalar ortak, amaç aynı, yöntemler ve teknik; yaratıcılıklarla süslenmiş ve geliştirilmişti. Her birimiz bir diğerinden çokça şey öğrendik. Bildiklerimizi katladık, paylaştık. Böylelikle çoğaldık.

Bizlere dağıtılan kitapçıklar, broşürler ve eğitim DVD 'leriyle kendimize donanım için yeni araçlar

Aynı günün gecesi belediye başkanımızın misafiri olarak Kervansaray Otantik Restoranda ağırlandık. Yedik, içtik, coştuk. Piste hünerlerini sergileyenler oldu, alkışladık. Hak ettiler can-ı gönülden o aldıkları alkışları. Sevgili Nesrin Hanım bir kez daha enerjisiyle, grubu bir araya getirişiyle, coşkusunu halka halka dağıtmasıyla bizleri adeta büyüledi. İyi ki var. İyi ki kendisini tanıdık.

Her öğünde masadaki yiyecekler toparlandı sokaktaki canlarımız için. Yediğimizi paylaştık. Çok güzel ve de anılarla yüklü olarak oteldeki odalarımıza yol aldık gecenin sonunda. Ertesi gün erken kalkılacak ve seminerimize kaldığımız yerden devam edecektik.

Pazar sabahı yine otelde kahvaltımızı yapıp, Ticaret Odası'na doğru yola koyulduk. Federasyon Başkanımız Ahmet Bey'in ve sevgili Nesrin Hanım'ın konuşmasının ardından diğer illerin temsilcilerinin sunumlarını izledik. Yeni öğretiler edindik. Oturum bittiğinde program doğrultusunda belediye binasına gidildi ve HAYTAP tarafından yılın belediyesi seçilen Kuşadası Belediye binasının girişine "Hayvan Dostu Belediye" panosunun açılışı, bando eşliğinde yapıldı.

Belediyeden sonra Kuşadası Belediyesi'nin hayvan bakımevine gidildi. Orada sevgili Nesrin Hanım'ın olaya el atmasıyla hayvan dostlarımızın öğünde yiyecekleri mamaları her hayvanımızın kilosuna göre gereksinimi olduğu belirtildi ve bu konu da hayvanlarımız açısından olumlu sonuçla noktalandı.

Bakımevi dönüşümüzde mola verdiğimiz kır bahçesindeki ikramların ardından bizlere yol göründü ve hepimiz geldiğimiz yöne doğru yolcuğumuza başladık.

Kuşadası'ndan ayrılırken her birimizin gönlünde var olan sevgi yumağı çığ olup büyüdü.... Beynimizde ise yeni yönerge ve bilgiler yerlerini edindi.

HAYTAP NEFERLERİ kendilerine verilen eğitimle daha da donanımlı, bilgili ve de güçlenmiş olarak ait oldukları yerlere doğru yol alırken gözlerindeki ışık güneş olup evreni aydınlattı. Hava sıcaklıklarındaki artış sizce başka neden olabilir sevgili dostlar?

Not: Biz pazar gecesi Kuşadası'ndan ayrıldık fakat Federasyon Başkanımız Ahmet Bey, sevgili Nesrin Hanım ve bazı illere ait temsilcilerimiz orada kaldılar ve pazartesi günü yola devam ettiler. Bu defaki rota Söke Bakımevi'ydi. Bu yol hikayesini de Söke'ye giden arkadaşlarımızın kaleminden takip etmek çok hoş olacaktır. İlgi ve merakla bekliyorum.


Saygı ve sevgilerimle,

Bircan OĞANKUL

 

 

 

 

{gallery}etkinlilkler_haberler/kusadasi{/gallery}

 

 

cross