ALLAHAŞKINA 'BİR KAP SU' VER...
Dünya, Doğa, Çocuk ve Hayvan üçgeni arasında var olmuştur, olmaya da devam edecektir...
Her evliliğin ürünü ’çocuk’; sevgi ve sıhhatle büyüyebilmesi için, anne-baba yanın da, doğa’ya ve hayvanlara ihtiyecı vardır. Hayvan ve doğa sevgisi ile büyütülen bir çocuk, insan sevgisini daha çabuk kavrar, değil savaş, okulda bile kavga ortamından uzak olur... Bu benim değil, bu konular da kendilerini yetiştiren, okullar da eğitmenlik yapan ’bilim insanları’nın düşünceleri...
Geçenler de bir elektronik posta aldım, Hayvan Hakları Federasyonu, Eskişehir Temsilcisi Ayten Tutkun hanımdan... Böyle duyarlı insanlara ve onlara katılacak daha bir sürü ’duyarlı’ insana ihtiyacımız her geçen gün daha da artıyor... Gelin Siz de bu; ’Çocuk, Hayvan, Doğa’ üçgenine katılın... Katılın ki; ’Sokak’(kadını, çocuğu, hayvanı) tabirleri kalksın, her canlının bir sıcak yuvası olsun... Ayten hanıma teşekkür ederek, yazısını yayımlıyorum.
’’...Bir sahipleri yoksa adları; ’sokak kedisi-köpeği’dir bu dört ayaklı dostların... Safkan da olsa gün gelir insanların vefasızlığı yüzünden sokak kedisi, köpeği ünvanını alırlar...
Adı üstünde; sokak köpeği, kedisi ’sokağa’ aittirler... Sokaklar onlara sahiplik ederler. Bir zamanlar ırkı, cinsi vardır... Hatta adları bile vardır; ’Pamuk, Zeytin’ gibi... Sokağa düşünce hepsi yiter gider... Artık genel adlar, ’sokak hayvanı’dır... Çöp tenekelerin de ararlar günlük ’azıklarını’... Bir parçacık sevgi, ilgi şöyle dursun, tekmelenir, azarlanırlar... hatta acılar içerisin de sakat bırakılırlar
Safkan olmadığı halde, duyarlı bir yürek çaresiz bir halde bulup ona sahip çıktığında sınıf atlar, ’şanslı azınlık’ grubuna dahil olurlar...
Kimilerimizce başıboş hayvan diye adlandırılır. Sanki dünya kurulduğundan bu güne hep bir sahipleri varmış da, artık başıboş kalmışlar muamelesi yapılır. Onlar hep vardı ve var olmaya devam edecekler (başıboş kalmalarının sebebi bizleriz)... Bizler nasıl hayatta kalma mücadelesi veriyorsak hayvanlar alemi de bu savaşı kendince vermektedirler.
Sevmek-Sevmemek, Beslemek-Beslememek kişisel bir tercihtir. . Fakat yaşam hakkına saygı göstermek insanlık vazifemizdir. Ahlaki, vicdani, (hetta kanuni) çözüm ise; ’KISIRLAŞTIR – AŞILAT – YAŞAT’ olmalıdır.
Sokaklarımızda yaşamaya çalışan bu canlıların en büyük sorunlarından birisi; SU’dur... Geçmiş zamanlar da, mahalledeki çeşmelerden, vicdanlı mahalle sakinlerinin koyduğu su kaplarından, birikintilerden su ihtiyacını karşılayan; kedi, köpek, kuşlar, bu sıcak yaz günlerinde susuzluktan telef olmaktadır.
’Bir kap su’, bir hayat kurtaracaktır... Su koyan insanları engellememeniz, su kaplarına bir tekme atıp geçmemeniz bile iyiliktir... Her canlı suya muhtaçtır... Siz yapmıyorsanız, yapanları engellemeyin, boş bir kap gördüğünüzde bir bardak su dökün. Kendiniz çok iyi hissedeceksiniz... Deneyin, göreceksiniz.
Siz vermezseniz kim verecek? ’’Nasıl olsa birisi verir’’ deyip geçmeyin. Depremler de felaketler de bizler onlara muhtaç olduğumuz gibi, bu sıcak günler de de onlar bizlere muhtaçlar...
Sokaklarımızda yaşam savaşı veren; kedi, köpek, kuşlar yok farz edilmekte, adeta onların bir robot gibi yemek, su ihtiyacının olmadığı düşünülmektedir.
İnsanlığın binlerce yıl önce evcilleştirdiği hayvanlara, bugün eskisi gibi ihtiyaç duymaması ile sofradan artan yemeği, bir kap suyu onlara çok görmemiz yüzünden onların acılar içinde kıvranarak ölmeleri, ’insanlık ayıbıdır.
Sorunu yaratan insanoğludur, Hayvanlar değildir. Çözümünü de insani, ahlaki, vicdani ve kanuni olarak insanlık üretmelidir.
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Türkiye genelinde;‘’BENİ TERKETME’’ ve ’’BİR KAP SU’’ projesini hayata geçirmiştir. Siz de katılın!.. Bugün bir kap su ile bir hayat kurtarın... Su hayattır... Su gibi Aziz olun! Saygılarımızla...’’(HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Eskişehir Odunpazarı Temsilcisi) www.aytentutkun.com
Eh... Bizlere de; bu gibi duyarlı İnsanlarımızın, Belediyelerimizın, Kanunlarımızı yapan-koruyan ’Bürokrat’larımızın çoğalmasını dilemek kalıyor...
Kapısının önüne bir kap su koyan, bir fidan diken ve yoldan geçerken, bir sokak çocuğu veya hayvanının başını okşayan herkese,
Saygılarımla Yaşar Çelebi (didimhaber - 2009) [email protected] - 0542 595 29 92 – 0539 55 99 555 – (D) 0172 28 35 55
