1991'den Bugüne

Türkiye’de ve Yunanistan’da Hayvanlı Sirklere Hayır! Kampanyası

yunanistan sirk kampanyası

Birçok insan, sirkleri ve hayvanat bahçelerini çocukları için şirin bir eğlence, hayvan sevgisini geliştirici birer araç olarak görür. Bu renkli dünyanın arkasında yatan korkunç eziyetleri ve sefaleti düşünmez veya görmezden gelir. Olumsuz koşulların, sirklerde uygulanan şiddet dolu eğitim yollarının yanı sıra, unutulmamalıdır ki söz konusu hayvanlar insanları eğlendirmek amacıyla birer tutsak konumundadır.

Filler günün on sekiz saatini aktif geçiren, günde 30 mil kadar yürüyebilen, göllerde serinlemekten hoşlanan, sürü içinde yaşayan, oldukça sosyal hayvanlardır. Ayılar kısıtlanmaya en zor dayanan hayvanlardan biridir. İyi yüzücü olan ve saate 35 mil koşabilen ayılar meraklı, enerjik fakat bir o kadar da utangaç yapıdadır. Gösteri zamanı dışında filler sirklerde günün yüzde yetmişinde, büyük kediler yüzde doksan dokuzunda zincire vurulu ve kafeslere kapalıdır. Sirkte kendisi için tahsis edilen alan, bir kaplanın doğal yaşam alanından on sekiz bin, aslanınkinden ise on yedi bin misli dardır. Bütün bu sayısal ifadeler durumun vahametini gösterir. Rahatça hareket edememeye ve sürekli dayak tehdidine bağlı olarak bu hayvanlarda stresi ve psikolojik bir mahrumiyeti işaret eden sürekli kafa sallama, bulundukları yerin zeminini tırmalama gibi anormal davranışlar görülür.

Sirkler şehirden şehre ülkeden ülkeye sürekli gezdikleri ve çoğunlukla seyahat halinde olmaları nedeniyle hayvanların gereksindikleri su, yiyecek, veterinerlik hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişim kısıtlıdır. Hayvanlar saatlerce küçük kafeslere tıkılmış hareketsiz ve bağlı olarak, aşırı sıcak ya da soğuk havaya maruz kalarak yolculuk ederler. Yine de sirklerde eğitim adı altında uygulanan zalim öğretme tekniklerine kıyasla bu rahatsız yolculuklar bir dinlenme bile sayılabilir. En azından dayak, zorlama bir süreliğine de olsa ortadan kalkmıştır.

Sirk hayvanları şovlarda sergiledikleri zorlanma gerektiren numaraları isteyerek öğrenmezler. Kimse de durduk yere alevler içindeki bir çemberden atlayan bir kaplan ya da dans eden bir fil göremez. Değişen kademelerde kamçılama, elektrik şoku verme, fillere kanca şeklinde bir alet batırma veya bu aletle darp etme gibi bedensel cezalandırma teknikleri kullanılarak hayvanlar kendilerine emredileni yapmak zorunda bırakılır. Bedensel cezalandırmanın yanı sıra su, yemek vermeme, hayvanı kafesinde tek başına bırakma da direnen hayvanların direncini kırmak için başvurulan yollardandır. Zincir, kırbaç, sopalar, kanca, ip, ağızlık gibi gereçler bu canice eğitimin vazgeçilmezleridir.

Link için tıklayın.

Günümüzde sirklerin çoğu İtalya’dan yola çıkıp dünyanın çeşitli yerlerine doğru ilerlemektedir. Bizim payımıza düşenler ise Yunanistan’da gösteriler yaptıktan sonra ülkemize giriş yapar. Bunların arasında en yoğun şekilde hayvanlarla gösteriler yapanlar Circo Florilegio, Circo Colliseum Roma ve Circo Mediterraneo’dur. Çeşitli yasal olmayan durumlarından dolayı İtalya, Yunanistan ve Türkiye’deki hayvan hakları koruyucuları tarafından sıkı takip sonucu bazı cezalar almış olan şirket isimlerini değiştirip tekrar tekrar değişik isimlerle karşımıza çıkmakta.

Türkiye ve Yunanistandaki Sivil Toplum Örgütlerinden Ortak Kampanya !

Tüm bunlara dur diyebilmek için Haytap ile Yunanistan Hayvan Hakları Dernekleri Grubu 2009 Haziran ayında ortak bir kampanya hazırladı. Bu kampanya çerçevesinde Türkiye ve Yunanistan’da belediyelere ve çeşitli kurumlara gönderilen sirk karşıtı posterler iki ülkede de birçok yere asıldı. Amaç, halkın ve özellikle de çocuklarını bu sirklere götüren ailelerin bu konuda bilinçlenmelerini sağlamanın yanı sıra, iki ülke üzerinde yapacakları yolculukları sırasında sirklerin aynı afişlerle karşı karşıya kalmaları ve tepkinin büyüklüğünü hissetmeleridir.
Türkiye’de, Yunanistan’da ve tüm dünyada Hayvanlı Sirklere Hayır!

Sirklerde Hayvan Kullanımına Hayır...

 

Sirk

Sirk

 

Sirkler

Sirkler

cross