Yasa degisiklik teklifine iliskin ACIKLAMADIR:
Orman Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, kendi bakanlık burokratları tarafından hazırlanan yasa değişiklik teklifine ilişkin açıklamalarında "STK'lardan da öneriler aldık'' şeklinde ifadelerde bulunmaktadır.
STK ve Devlet kurumlarinin iletisim icinde olmalarini gerektiren cağdaş yapı içinde dogal olarak "Baroların Hayvan Hakları komisyonları, bazı Veteriner Hekim Odaları, Veteriner Fakültelerinden Bilim Adamları ve pek çok STK ve HAYTAP Hayvan Haklari Federasyonu" tarafından yasa degişiklik önerileri gerek sözlü gerek yazılı olarak Bakanlığa sunulmuştur.
STK tekliflerin en önemli "ortak noktası" olan ''Bakım evlerinin mağdur, muhtaç ve sakat hayvanlar için olması, diğer hayvanların bulundukları yerde kısırlaştırılmış olarak yaşamaları'' hususunu bakanlık burokratları kesinlikle dikkate almamıştır.
Buna karşı bakanlık, adeta zıtlaşırcasına milyonlarca kedi ve köpegin toplanması gibi "akıl dışı bir katliam maddesini" kendi yasa teklif önerisine koymuştur.
Tarihin en buyuk katliamına zemin hazIrlayan bu yasaya dayanak olarak, bakanlıgın STK lardan gorus aldik demesi, akıllara öncelikle tek federasyon olduğu için HAYTAP'ı getirmiştir. HAYTAP'ın böylesine kedi ve köpek katliamına ortam hazırlayan akıl, mantık, ahlak ve vicdan dışı bir yasa teklifine olumlu bakabileceğini düşünmek bile sadece federasyona değil, bu konuya hayatını adamış ve bulundugumuz yerlerde Turkiye'ye ornek calismalar yapmis olan bizlere ve gönüllülerimize en büyük acımasızlik ve hakarettir.
Sayın Bakan ve Bakanlık yetkilileri ile görüşmelerimiz diğer tüm STK'lar gibi mevcut yasanın hayvan hakları açısından daha iyi olmasını sağlamak için olmuştur. Fakat ne yazık ki sayın Bakan ve katliam yasasını bizzat hazırlayan bürokratları laf oyunlarıyla STK ları bu gunaha ortak etmeye çalışmaktadırlar.
Bakanlığın amacı bu katliam yasasına karşı "tek ses olarak birleşmiş" olan sivil toplum kuruluşları arasında "şüphe ve güvensizlik" yaratarak yasaya karşı mücadele cephesini zayıflatmaya yöneliktir.
Lütfen bakanlığın bu oyununa kimse gelmesin, hiçbir STK ve gönüllü sokaklardaki milyonlarca kedi ve köpegin toplanıp yok edilmesine ortam hazırlayan bu kanlı yasayı önermez, onaylamaz.
Sayın Bakana da hiç yakışmayan bu şark kurnazı söylemlere itibar etmeyiniz.
Bu kanlı yasaya karşı tek ses tek yürek olarak mücadele devam etmeli.
Bu yazı tarafımızdan bizzat bakanın kendisine ve bürokratlarına fakslanmıştır.
HAYTAP olarak önerimiz, Orman Su Isleri Bakanliginin "Baroların, Hayvan Hakları Komisyonları, Veteriner Hekim Odaları, Fakülteler ve STK lar" ile bir toplantı yaparak yasa maddelerinin "Türkiye gerçeklerine, hukuka, bilime, ahlak ve vicdana" uygun olarak yeniden belirlemesi ve TBMM komisyonlarına bu maddeleri bildirmesidir.
Aksi takdirde belediyeler bu yasa maddelerine dayanarak 500 yılının en büyük katliamını gerçekleştirecek ve Türkiye bu büyük insanlık suçunu işleyen ülke olarak tarihe geçecektir.
Saygılarımla...
Nesrin Çıtırık
HAYTAP Başkan Yardimcisi
_______________________________________________________
HAYTAP YASA DEGISIKLIK ONERISI http://haytap.org/index.php/parlementodan/haytap-yasa-degisikligi-teklifi
Arkadaslar, HAYTAP Yasa teklifinin bakimevlerine iliskin onerisi asagida tum madde olarak sunulmustur. Gerekcenin en son cumlesi ise "Sonuç olarak kanunun ruhuna uygun olarak hayvan bakım evleri, sadece bakıma muhtaç sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakım evi olarak biçimlendirilmelidir." seklindedir.
Bazi kotu niyetli kisiler bu gunku milyonlarca kedi ve kopegin toplanmasini karara baglayan katliam yasasinin HAYTAP teklifine dayandirildigini iddia etmektedirler. Bunun vicdani ve ahlaki olmayan bir cirkin iftira oldugunu gormeniz acisindan asagida ki maddeyi lutfen bastan sona okuyunuz. Linkte ise yasanin HAYTAP tarafindan onerilen tum teklifi vardir.
Nesrin Citirik
__________________________________________
HAYTAP YASA DEGISIKLIK TEKLIFI Bakimevlerine iliskin onerisi:
MADDE 3k) Hayvan Bakımevi: (Değişik Fıkra) Hayvanların aşılama, kısırlaştırma, tedavi ve bakımlarının, rehabilitasyon süresince yapıldığı, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının sağlandığı, rehabilitasyon merkezini, Bakıma muhtaç, sahipsiz ve güçten düşmüş, doğası dışı agresif ve saldırgan tavırlar gösteren·hayvanların rehabilite edildiği ve bu süre içerisinde ihtiyaçlarının karşılandığı merkezi,GEREKÇE :5199 sayılı kanunun tanımlar bölümünde, “HAYVAN BAKIMEVİ” tanımlanmamasına rağmen, bu kavramın ileriki madde değişikliklerinde de bu şekliyle geçtiği görülecektir. Bu kanunun uygulama yönetmeliği de barınak yerine hayvan bakımevi kavramı üzerinde durur. Uygulamada hayvan bakımevleri birer sağlık ocağı, veterinerlik ofisi, klinik hatta rehabilitasyon merkezi olarak çalışması gerekirken, bu merkezler, maalesef insanlar tarafından terkedilmiş bir çok sağlıklı kedi ve köpeğin bulunduğu, “hayvan barınağı” adı altında çok kötü şartların mevcut olduğu ve adeta bu hayvanların yaşamaya mahkum edildiği, mekanlar haline dönüşmüştür.Halbuki, hayvan bakım evine gelen tüm hayvanların tedavilerinin yapıldığı birer küçük hastane olması, asıldır. Barınak olarak algılanıldığında, hem buraya gelen yardıma ve bakıma muhtaç hayvanlar gerekli faydayı göremeyecek hem de insanlar barınaklara sahipli köpeklerini bırakmak konusunda teşvik edilecektir. Bakımevi müessesinin yardıma muhtaç hayvanlar için uzun yıllar hizmet etmesi gereken yerler olması düşünülürken “barınak” kavramının kesinlikle en kısa zamanda kaldırılması ve pratik hayata bu şekliyle geçirilmemesi asıldır. Barınak kavramı, bu haliyle kaldığı sürece, geçici hayvan severlik hissine kapılan insanlar tarafından da “ nasıl olsa Devlet onlara bakar “zihniyetiyle, hayvanların terki teşvik edilecektir.Çünkü barınaklar, aşırı yoğunluktan ve var olma amacının dışında kullanılmaktan; adeta birer ölüm kampı, hayvanların adeta zorlukla yaşamaya mahkum edildiği, zorla nefes aldıkları, gözlerden ırak birer işkence merkezi haline gelmiştir.Dolayısıyla, “Hayvan bakım evi” kavramının, kanuna tanım olarak intikali, hayvan haklarının korunduğu merkezler olması açısından zorunludur.Hayvan bakım evi adı altındaki merkezler sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığı, tıbbi yardım alabildikleri, çevreye uyumsuz bireylerin diğerlerine zarar vermesinin engellenerek rehabilite edildikleri, yapılabiliyorsa sahiplendirildikleri merkezlerdir. Oysa , sağlam hayvanlar dahi bu barınak adı verilen ölüm kamplarında ölüme mahkum edilmektedir.
Sonuç olarak kanunun ruhuna uygun olarak hayvan bakım evleri, sadece bakıma muhtaç sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakım evi olarak biçimlendirilmelidir.