1991'den Bugüne

2. SORUN-ÇÖZÜM: Kedi ve köpeklerimizi SÜRGÜNE yollayacak KATLİAM KANUN TASARISINA karşı SAVAŞMALIYIZ.

Kedi ve köpeklerimizi SÜRGÜNE yollayacak KATLİAM KANUN TASARISINA karşı SAVAŞMALIYIZ: Sevgili Arkadaşlar, Bulunduğunuz yerdeki SİYASİ PARTİ TEŞKİLATLARI ve MİLLETVEKİLLERİNDEN randevu alarak, aşağıda örnek dilekçesini de hazırladığımız 5199 Hayvanlar Koruma Kanunu değişiklik TASARISININ, yasalaşması halinde KATLİAM GETİRECEĞİNİ, sorunları çözmek yerine daha da büyüteceğini anlatın. Basın açıklamaları yaparak kamuoyuna da ulaşın. Bunun için aşağıdaki maddeleri dikkatle okuyun, ÇÖZÜM OLARAK "tasarının tekrar bakanlıkta STK lar, Meslek Odaları ve Bilim İnsanlarının" katılımı ile görüşülmesini talep edin.

Görüşmelerinizde ÖZETLE ŞUNLARI VURGULAYIN:
Bu tasarı yasalaşırsa, kısırlaştırma zorunluğunun ortadan kalkması ile, bir taraftan kedi ve köpek sayısı hızla ve kontrolsüz olarak artarken, öte yandan vatandaş ve zaten öldürmeye odaklı olan belediyeler tarafından bu hayvanlar zehirle veya vurularak öldürüleceklerdir. 
Bu tasarı, hayvanların üremelerini kontrol altında tutacak kısırlaştırma tedbirlerini almamak ve ama buna karşılık şehirlerde yaşamalarına da izin vermemek gibi vahim hataları içeren 3 ve 8. maddeleri ile SÜREKLİ KATLİAMLARA sebep olacaktır. 
Bakımevlerindeki sahipsiz hayvanlar da petshoplarca "satılma" adı altında sahiplenilip, daha sonra bilimsel işkence olan deneylerde kullanılmak üzere kurumlara satılacaktır. 
Aşağıdaki açıklamalı örnek yazıyı kurumlara TC Kimlik numaranız ile yollayın. Ayrıca, sorun içeren maddeleri EZBERLEYİN ki anlatıp ikna edebilesiniz. Görüşlerinizi de lütfen bizimle paylaşın, ortak bir akıl ile ortak bir dil oluşturalım.
Nesrin Çıtırık/ HayKonfed Başkanı
=================================

Konu: 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu TASARISI hakkında SORUN ve ÇÖZÜM önerileri çerçevesinde, tasarının Orman Su İşleri Bakanlığında STK lar ve Meslek Odaları katılımı ile tekrar görüşülmesi talebimiz hk.
Dağıtım: Tüm ilgili kurumlar ve basın kuruluşları

Başbakanlık Makamına,
TBMM Çevre Komisyonuna,
İlgili Kurum ve Kuruluşlara,
Basın Kuruluşlarına,
Kamuoyu Bilgisine,

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişikliklerini içeren, bilim insanları, meslek odaları ve STK ların görüşleri DİKKATE alınmadan Orman Su İşleri Bakanlığının bürokratları tarafından hazırlanan KANUN TASARISI, TBMM Çevre Komisyonunda emrivaki ve zorlama ile geçirilmiş fakat 24. dönemde zamanlama açısından KADÜK olmuştu. 
Şimdi bu tasarı Orman Su İşleri Bakanlığı tarafından aynı şekilde KATLİAMLARLA neticelenecek maddeleri ile tekrar gündeme getiriliyor. 
TALEBİMİZ, bu tasarının Orman Su İşleri Bakanlığına geri gönderilip, STK ların ve meslek odalarının da katılımı ile TEKRAR GÖRÜŞÜLÜP hazırlanmasıdır.
Bu tasarı yasalaşırsa, kısırlaştırma zorunluğunun ortadan kalkması ile, bir taraftan kedi ve köpek sayısı hızla ve kontrolsüz olarak artarken, öte yandan vatandaş ve zaten öldürmeye odaklı olan belediyeler tarafından bu hayvanlar zehirle veya vurularak öldürüleceklerdir. 
Bu tasarı, hayvanların üremelerini kontrol altında tutacak kısırlaştırma tedbirlerini almamak ve ama buna karşılık şehirlerde yaşamalarına da izin vermeyerek yabana atılmaları gibi vahim hataları içeren 3 ve 8. maddeleri ile SÜREKLİ KATLİAMLARA sebep olacaktır. 
Bakımevlerindeki sahipsiz hayvanlar da petshoplarca "satılma" adı altında sahiplenilip, daha sonra bilimsel işkence olan deneylerde kullanılmak üzere kurumlara satılmalarına imkan tanımak gibi ahlak ve vicdan dışı uygulamalar yasada yer almaktadır.
Tasarının, sorunu çözmek yerine çözümsüzlük ve KATLİAM getirecek maddelerini bilgilerinize sunuyoruz: 
1.) Tasarının 3. Maddesindeki toplanıp kısırlaştırılan hayvanlardan "sahiplendirilemeyenler, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındığı ortama bırakılır" hükmü ile:
======A-)Şehre dağılmış olan kedi ve köpekler, şehir merkezlerinden alınıp KENAR MAHALLELERE ve şehir dışlarına atılacak. Dar gelirli ve fakir insanların oturduğu kenar mahallelerde hayvan yoğunluğu olunca, VATANDAŞ ve zaten öldürmeye hazır olan BELEDİYELER tarafından zehirleme ve KATLİAMLAR başlayacaktır. Oysa şimdi, kedi ve köpekler şehirlerin her yerinde yaşadıkları için, hiç bir yerde yoğunluk söz konusu değil.
====== B-) Ayrıca, artık şehirlerin dışında da 3-4 bin haneli kasaba siteler yapıldığı için, hayvanlar oralarda da tutulmayacak, yaban hayatının olduğu kırsala, dağa ve ormanlara atılacaktır. Oralarda yazın susuzluktan kışın da korunaksız olarak soğuk ve kara mahkum olarak acı içinde can verecekler. Ayrıca, yaban hayvanlarında ve yaban hayatında yoğun olan KUDUZ hastalığının, evcil olan kedi ve köpeklere geçip, hastalığın bir şekilde bir şekilde insan oturumlu olan şehirlere gelmesine sebep olacaktır. Bunun sonunda yine vatadaştan ve belediyelerden gelen katliamlar bu hayvanların kaderi olacaktır.
====== C-) Kısırlaştırarak sahipsiz hayvan popülasyonunu kontrol etmek yerine, hayvanlar sonu ölümle sonuçlanacak SÜRGÜNLERE mahkum olacaktır. Bir günde 20 km yol kat eden hayvanlar, yasak olan yerlere gelince yakalanacak, tekrar şehir dışına kenar mahallelere taşınacaktır. Her yakalama bir hayvan için işkencedir. Tutulamayan hayvanlar da oklu iğne ile anestezik uyuşturucu ilaç kullanılarak adeta işkence ile yakalanacaktır.
2.) Tasarının 8. maddesi ise, hayvanların üremelerini önleyecek KISIRLAŞTIRMA merkezlerinin, sadece nüfusu 100 binden fazla olan şehirde kurulmasını hükme bağlamıştır. Nüfusu 100 binden az olan ilçe ve beldede KISIRLAŞTIRMA merkezi kurulmasına gerek görmemiştir. Bu durumda, 1000 e yakın ilçede kısırlaştırılmadan şehir dışına atılan sahipsiz hayvanların sayısında adeta patlamalar olacak, buna paralel olarak KATLİAMLAR da başlayacaktır. Kısırlaştırılmadan şehir dışına ve yaban hayatına atılan hayvanlar, kontrol dışı olarak hızla üreyeceklerdir. Belediyelerin klasik çözümü devreye girecek, bir taraftan üreyip çoğalırken öte yandan vurularak veya zehirle öldürüleceklerdir.
3.) Tasarının 10. Maddesi ise, bakımevlerindeki hayvanların petshoplarda SATILACAĞINI hükme bağlamıştır. "*Madde 10- Ev hayvanı satış yerlerinde ev hayvanı bulundurulamaz, ancak bu yerlerde hayvan üretim çiftlikleri ve bakımevlerindeki hayvanların satışı yapılabilir." Bakımevindeki hayvanların satışı gibi akla aykırı bir madde kabul edilemez ve bu tasarının ne kadar gelişigüzel hazırlandığının bir göstergesidir. Veya, sahipsiz hayvanlara deney yasaklandığı için, petshoplar eli ile bu hayvanlar sahipli konuma getirilip, bilimsel kılıf alttında işkence olan DENEYLERE yollamak gibi vahşi bir amaç söz konusudur.
======Ev hayvanlarının sayısı ve durumu ise, tepkiyi önleme açısından çıkacak yönetmelikte belirlenecek, 24. Dönem TBMM Çevre Komisyonunda konuşulduğu gibi bakılan hayvan sayısına mekan ve sayı sınırlaması getirilmesi hedeflenmektedir. Bu durum, hayvanların felaketi olacağı gibi, sokak hayvanı sayısını hızla artıracaktır. Hayvanını vermek istemeyen insanlar ile kurumlar arasında ciddi sorunlar yaşanacaktır. Hayvan haklarının yanında insan hakları da ihlal edilmiş olacaktır.
======Ayrıca tasarının diğer maddeleri de aynı şekilde çelişkiler ve vahim yanlışlar içermekte; üretim, satış, yasa dışı ithalat, hayvanat bahçeleri, deney, sirkler vb. gibi hayvanları koruma kanunuyla yasaklanması gereken hususlar da bu tasarıda daha da geliştirilmiş olarak yer almaktadır.
======Tasarının diğer maddeleri de hayvanlar için tuzak maddeler ile doludur. 
SONUÇ VE TALEP: Bu tasarı Orman Su İşleri Bakanlığında tekrar STK lar, Meslek Odaları ve Üniversite Temsilcileri katılımı ile tekrar görüşülmeli, ÇÖZÜM odaklı olarak ve sokağın gerçeklerine, eko dengeye, vicdani ve insani koşullara uygun olarak hazırlanmalıdır.
Müracaatımızın konunun önemine binaen acilen ele alınmasını, taleplerimizin değerlendirilmesini, tarafımıza 4982 sayılı yasa gereği tarafımıza bilgi verilmesini emir ve müsaadelerinize arz ederiz.
İsim-TC Kimlik...

cross