Sevgili Arkadaşlar, Anadolu'da 30 000 e yakın il-ilçe-belde ve KÖY var. Bizim buralara yetişmemiz mümkün değil. Bu 30 000 e yakın yerleşim yerinin her birinde CAMİ var, CAMİ HOCALARI var. Hutbeler de milyonlarca kişiye doğrudan ulaşıyor. Hayvan haklarında yasalar çok önemli ama merhamet duyguları gelişmiş vicdanlı insanların kazanılması da çok önemli. Topluma ulaşıp, onları bilgilendirip desteklerini sağlamalıyız. Kitle desteğini kazanırsak, belediyeler de topluma rağmen öldürüp, barınaklarda ölüme mahkum edip yok edemezler. Lütfen DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA ekteki yazıyı bizzat yollayın. Bu yazıyı ayrıca, üst yazı ile şehrinizdeki MÜFTÜLÜKLERE de yollayın ve gereğini isteyin.Müftülükler İl Hayvanları Koruma Kurulu üyesidir ve bu onların da vazifesidir. SevgilerNesrin ÇıtırıkHayKonfed Başkanı________________________
KONU: Kış boyunca soğuk ve açlıkla mücadele eden Kedi, Köpek, Kuş, özellike Anadolu'da ki Sahipsiz At ve Eşeklerin doyurulması, imkanlar dahilinde korunaklar sağlanması, eziyet ve işkence edilmemesi konusunda "HAYVANLARA MERHAMET ve ŞEFKAT HUTBESİ" verilmesi talebi
YASAL DAYANAK: Diyanet İşleri Başkanlığınca 2009 yılında yayınlanan genelge gereğince (Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Sayı:B.02.1.DİB.0.12.02-212.99- 31.08.2009) ve Müftülüklerin İl Hayvanları Koruma Kurulu Üyesi olması hakkında 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Madde 15 ve Yönetmelik Madde 16,
BİLGİ ve GEREĞİ İÇİN DAĞITIM: Başbakanlık, Diyanet İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Sn Numan Kurtulmuş,
Orman Su İşleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İl Müdürlüğü, Valilik, Kaymakamlık, İl ve İlçe Müftülükleri, Parti Genel Merkezi ve İl Başkanlıkları, Orman Su İşleri Bölge ve İl Müdürlükleri, Basın Kuruluşları
Diyanet İşleri Başkanlığına,
İslam dinimize göre hayvanlara da merhametli ve şefkatli olmak, iyilik etmek gerekir. Peygamber efendimiz (Merhametli olmadan imanlı olamazsınız) buyurunca, oradakiler, (Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz) dediklerinde, (Yalnız insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir) buyurdu.(Taberani) Eshab-ı kiram dediler ki: Ya Resulallah, hayvanlara iyilikte de sevap var mıdır? Peygamber efendimiz, (Her canlı hayvana yapılan iyilikte sevap vardır) buyurdu. (Buhari)
İslam dinimizin hayvanların korunmasına dair kıyamete kadar geçerli bu hükümlerine rağmen, %99 u müslüman olan toplumumuzda, hayvanlar büyük işkence ve vahşete uğramakta, zehirlenip kıvranarak öldürülmekte, belediye barınaklarında aç bırakılmakta, yaşam alanlarının yok edildiği sokaklarda, yaban hayatında ve doğada yaşam savaşı vermektedirler.
Camiler, kabe hariminin devamı olan kutsal mekanlardır. Özellikle Cuma günleri milyonlarca vatandaşımız camilere gitmektedir. Yüce dinimiz İslam'ın kıyamete kadar geçerli olan bu hükümlerinin yer aldığı "hayvanlara merhamet hutbesi" verilmesi, hayvanlara iyilik olmasının yanında, aynı zamanda şiddetin 12 yaşa indiği, cinayetlerin aile ve akrabalar arasında işlendiği günümüzde, topluma, insanları da kapsayan RAHMANİ duygular verecektir.
Hayvanlara Merhamet Hutbe'sinde, aşağıdaki hususların yer almasını talep ediyoruz.
1.Yüce dinimiz İslam'ın; insan, hayvan ya da bitki, bütün yaratılmışlara karşı şefkat ve merhameti emrettiğini, Yüce Rabbimiz'in "Benim rahmetim her şeyi içine almıştır" buyurduğunun, Sevgili Peygamberimiz (sav) “Merhamet etmeyene merhamet edilmez” buyurarak can taşıyan her varlığa merhametli davranılmasını istediğinin, bu bağlamda hayvanlara eziyet ve işkence edenlerin, onları dövüp taşlayanların, birbiri ile dövüştürenlerin, zehirleyip öldürenlerin de günaha girdiklerinin HUTBEDE yer almasını talep ediyoruz.
2. Peygamber Efendimiz (sav) “Bir kadının, eve hapsettiği ve aç bıraktığı kedi yüzünden cehenneme gittiğini” [2] ve kötü yola düşmüş birinin susuzluktan ölmek üzere olan köpeğe su verdiği için Yüce Allah’ın ondan hoşnut olduğunu ve bu sayede cenneti kazandığını ifade etmişlerdir. Peygamber Efendimiz'in (sav) bu buyruklarını vatandaşa anlatarak, kedi, köpek, kuş, at, eşek gibi insana yakın yaşayan sahipli sahipsiz tüm hayvanların karınlarının evde kalan artık yemekler ve ekmekler ile doyurulması ve sulanmasının özellikle bu kış günlerinde büyük sevap kazandıracağının hutbede yer almasını talep ediyoruz. Sayısız hayvan açlıktan ölürken, her gün tonlarca yemeğin ekmeğin çöpe gitmesi müslüman bir topluma yakışmamaktadır. Bazı kişiler, kendileri hayvanlara yem yemek su vermedikleri gibi, verenleri de bazen zor kullanarak engellemeye çalışmaktadırlar. Bunun da günah olduğunun hutbede yer almasını talep ediyoruz.
3. Peygamber Efendimizin “Merhamet edenlere, Cenâb-ı Hak merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin!” tavsiyesini şanlı ecdadımız çok iyi anlamış ve yaşamışlardır. İlk Kuş Evleri 13. yy da Sivas'ta ki İzzettin Keykavus "şifahanesinde" görülmüştür. Osmanlı’da hayvanlara normalden fazla yük taşıtmak kanunen yasaklanmış, yavruları olan köpeklerin barındırılması için sokaklarda kulübeler yapılmış ve beslenebilmeleri için itina gösterilmiştir. Sırf bu alanlara hizmet eden Vakıflar kurulmuş ve hayvanlarla ilgilenecek şahıslar görevlendirilmiştir. Ecdadımızın bu güzel uygulamaları cami cemaatine de anlatılmalı, soğukta açıkta kar altında korunaksız kalan hayvanlar için, gerek kendi imkanları ile korunak yapmaları ve gerekse bulundukları yerlerde muhtarlar, belediyeler ve orman su işleri müdürlüklerine bildirerek korunak oluşturulmasını sağlamalarının hutbede yer almasını talep ediyoruz.
4. Yük hayvanlarından ekmek parası kazananların bile bu hayvanları aç ve susuz bıraktığı, bakımını yapmadığı, yıllarca kendine hizmet eden bu hayvanları, yaşlanıp hastalandıklarında kaçak kesim yapanlara sattığı bilinmektedir. Yük hayvanları konusunda da topluma bilgilendirme yapılması, bu hayvanların kesilmesi veya yaşlanıp hastalanınca terk edilmesinin günah olduğu anlatılmalıdır. Peygamber Efendimizin ashabına "Kervan bir yerde konakladığı zaman, önce hayvanlarınızı çözüp sulamadan yüce rabbimin huzuruna namaz için durmayın" dediği toplumla paylaşılmalıdır.
5. Gerek Müftülüklerin İl Hayvanları Koruma Kurulu üyesi olmaları ve gerekse Diyanet İşleri Başkanlığının 2008 yılındaki genelgesi bağlamında, bu hususların hutbelerde yer almasının yanında, yazılı ve sözlü basın ile gazete ve TV lerde de kitlelere iletilmesini talep ediyoruz.
Müraacatımıza ilişkin tarafımıza 4982 sayılı bilgi edinme yasası gereği bilgi ve cevap verilmesini emir ve müsaadelerinize saygılarımızla arz ederiz.
İsim
TC KİMLİK...
EK... Diyanet İşleri Başkanlığı Genelgesi
T.C
BAŞBAKANLIK
Diyanet İşleri Baskanlığı
Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı
Sayi: B.02.1.DİB.0.12.02-212.99- Tarih: 31.08.2009
Konu: Hayvan Hakları Konusunda Bilgilendirilme Yapılması
………….. VALİLİĞİNE
(İl Müftülüğü)
Bu dünyada insanlarla beraber yaratılmış olan hayvanlar Allahu Teala'nın insanlara birer emanetidir. Bu emanete merhametle muamele etmek, hayvanların haklarını gözetmek de dinimizin emridir. Ancak toplumumuzda bazı vatandaşlarımızın hayvan haklarında duyarsız davrandığı, merhametsizce davranışlarda bulunduğu ve bu hususta yapılan uyarılara uygunsuz tepki verdikleri görülmektedir.
Bu itibarla sahih bilgi kaynaklarına dayanarak Ramazan ayında ve diğer zamanlarda yapılan vaaz, konferans, radyo ve televizyon programlarında hayvan haklarına uygun bir dille yer verilmesi, vatandaşlarımızın bu konuda bilgilendirilmesi uygun görülmüştür. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Prof. Dr. İzzet ER
Başkan a. Başkan Yardımcısı
DAĞITIM
81 İl Valiliğine (İl Müftülüğü)