1991'den Bugüne

40. SN.Bakan Veysel EROĞLU; Şehir Dışında DEVASA Bakımevleri Çalışmlar.DURDURTMANIZI Talep Ediyoruz.

alt

40. NUMARALI YAZI:
Orman Su İşleri Bakanı Sn Prof Dr Veysel Eroğlu,
Maalesef bakanlığınızın başlattığı, "köpeklerin doğasına, akla, vicdana, etik değerlere tamamen aykırı olan şehir dışında devasa BAKIMEVLERİ" çalışmalarını acilen durdurtmanızı talep ediyoruz.
Özellikle orman yangınlarının yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Orman kenarına kurulan yerde yangın çıkarsa bütün hayvanların canlı canlı yanmasının hesabını kim verecek?
Aşağıda ekli yazıda sakıncalarını belirttiğimiz "şehirden uzakta devasa bakımevlerine" toplama ile binlerce hayvan, mevcut barınağında 30-40 tane hayvanı beslemekten aciz belediyelere teslim edilmemelidir. 
Şehirlere yakın, ulaşımı kolay, günde 15-20 defa hayvan taşınıp götürülecek, yaralı hayvanlar kolaylıkla yetiştirilecek "Yakın ve Küçük" bakımevlerini ÖNEMLE talep ediyoruz.
Saygılarımızla..
Nesrin ÇITIRIK
DOHAYKO Genel Sekreteri
[email protected]

EKLİ YAZILAR...
_____________________________________

Sevgili Arkadaşlar,
Belediye Başkanları yeni bir moda başlattı. Uçsuz bucaksız araziler
buluyorlar, şehirlere en uzak noktalarda, ulaşımı saatleri bulan noktalarda.
Ondan sonra da "En modern en büyük bakımevini biz yapıyoruz, yapacağız" diye övünüyorlar.
Uzak ve büyük DEVASA bakımevleri ile, belediyeler bir TAŞLA 5-10 tane kuş vurmayı hedefliyorlar:
1. Bir bakımevinde en önemli husus "gönüllü denetimi ve gözetimidir". Uzak yerlere gönüllüler zaten gidemeyeceği için, hayvanlar aç sefil ve hasta ölümlere daha kolay mahkum edilecekler.
2. Büyük devasa barınaklar, BÜYÜK PARALAR demektir, bu büyük paralardan herkes payına düşeni alacaktır. Küçük ve düşük maliyetli bakımevlerinden nasıl pay alacaklar?
3. Bu büyük devasa bakımevleri ilçelerin de işine gelecek. Topladıkları hayvanları büyük bakımevine götürüyoruz diye ıssızlarda daha kolay yok edecekler.
4. Belediyeler işe aldıkları BANKAMATİK TORPİLLİ ELEMANLARI barınaklarda çalışıyor gösterirler. Çünkü oralarda şikayet edemeyen ağzı dili olmayan hayvanlar vardır. Bakımevleri uzakta olursa BANKAMATİK GÖREVLİLER daha kolay istihdam edilir.
5. Uzakta ki bakımevlerinde TEDAVİ de yapılmayacak. Çünkü tedavi demek ilaç
ve para harcanması demektir. Bu da belediyenin işine gelmez. Tedavi demek veterinerlerin rahat koltuklarından kalkıp mesleklerini icra etmeleri demektir. Bu da veterinerlerin işine gelmez. Hayvana elini sürmeyen BİR TEK VETERİNERİ göstermelik olarak koymak varken, hiç bir belediye gerçek anlamda tedavi için yeterli sayıda VETERİNER istihdam etmek istemez.
6. Uzaktaki barınaklarda hayvanlara yeterle mama vermeyecekler. Çünkü toplamayı hedefledikleri binlerce hayvanı gerçekten doyurmayı düşünen bir belediye büyük paraları gözden çıkarmak zorunda. Oysa belediyeler mama parası olarak ZIRNIK HARCAMAK istemezler. Depoyu mama torbaları ile doldurur, dışarından gelenlere BAKIN MAMAMIZ ÇOK derler. Ama o mamalar hayvanlara verilmez, ya kuru ekmek ya da açlıktır hayvanların payına düşen. 
7. Özellikle ormanlık arazilere planlanan barınakların İPTAL edilmesi gerekir. Yangın halinde hayvanlar hepsi birlikte ölürler.
Mevcut barınaklarında 50-100 tane hayvanı bakıp, kısırlaştırıp beslemekten
aciz belediyeler devasa barınaklara dolduracakları binlerce hayvanı mı besleyecekler???

Belediye başkanlarının ŞAPKALARINDAN yeni çıkardıkları bu ÖRTÜLÜ YOK ETME planına "uzaklarda ki büyük devasa barınaklara" kesinlikle karşıyız.
Çünkü, Yukarıda ki dış nedenlerin dışında ek olarak:
1. Bir bölmede en fazla 15-20 hayvan olmalıdır. Bundan fazla hayvan konan bölmelerde yer ne kadar büyük olursa olsun, gruplaşmalar nedeni ile kavgalar ve parçalanmalar kaçınılmaz olur.
2. Bir bölme en fazla 500 metrekare olmalıdır. Daha büyük bölmeler bahçelerde, hasta veya yaralı hayvanlar gözden uzak kanayarak can verirler. Kontrol mümkün değildir.
3. Özellikle köpekler "insana yakın" olan insanı maalesef dost bellemiş bir dost hayvan türüdür. Onları tecrit etmek onlara zulmetmektir. 
4. Gerek yaralı-hasta hayvan taşırken ve gerekse kısırlaştırma için toplama yapılırken, bakımevi arabaları günde 15-20 defa hayvan taşımak durumunda kalırlar. Bu büyük bir mazot sarfı olur ve devlet zararı uğratılmış olur.
5. Yaralı hayvanların hiç bekletme yapılmadan acilen bakımevine taşınıp müdahale görmeleri gereklidir. Uzak bakımevlerine mazot nedeni ile sık sık gitmeyecekler, yaralı hayvanları arabada biriktirip, yaşayan olursa onları bakımevine götürecekler.
BAKAN YAZININ GÖNDERİLECEĞİ MAİL ADRESLERİ:
[email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected]
[email protected], [email protected], [email protected]
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected],
[email protected], [email protected]
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected], [email protected],
[email protected], [email protected]; [email protected];
[email protected]; [email protected];

cross