KIRMIZI ARABA
Yıllar önce barınağa ilk gittiğim gün onun tel kafesler arkasında adeta”yalvarırcasına bakarken”görmüştüm. Küçük bedeni aynı bölmeye konduğu diğer büyük köpeklerin saldırısında dolayı yara içinde kalmış süslü minik köpekti.
12 yaşında olduğunu ailesi tarafından terk edildiğini geldiğinden beri yemeği reddettiğini sükunetle bir köşede kıvrılıp yattığını anlattılar.
O sakin köpek "Kırmızı arabama" binip hareket ettiğinde benimle birlikte arabaya binmek için kıyametleri koparmıştı.
Gözlerimde yaşlarla yüreğim param parça ayrılmıştım oradan. Daha sonra zaman içinde barınakta yaşamaya alışığında kendisini kafesten çıkarıp serbest bırakmıştık. Barınağa her gidişimde arabamın peşinden koşmaya devan ediyordu.
Görevliler sizin dışınızda hiç kimsenin peşinde böyle yapmıyor dediklerinde beni çok sevdiğini düşünmüştüm.
Bir gün kırmızı arabamla değil, başka bir renk arabayla barınağa gitmiştim. Bu kez beni tanıyıp birkaç kez havlayıp kuyruk sallamış, ben ayrılırken de sadece seyretmişti.
Acaba hasta mı diye düşünürken, onun barınağa gelen diğer kırmızı arabaların peşinden de ağladığını, bunu başka renkteki arabalara yapmadığını söylediler.
Bu köpek her halde kırmızı rengi seviyor dediler.
Birden bire onun benim değil kırmızı arabamın peşinden ağladığını anladım.
12 yıl birlikte yaşadıktan sonra onu barınağa terk eden ailesinin telefonunu kayıtlardan bulup tek bir soru yönelterek abralarının rengini sorduğumda tam beklediğim cevabı almıştım:
“Kırmızı”….
Nesrin Çıtırık/ HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı
Olay gerçektir ve Adana Büyükşehir Belediyesi DOHAYKO Hayvan Bakimevinde geçmiştir.