Özellikle başkanı değişen belediyelerde depremler yaşanıyor. Mal bulmuş mağribiler gibi, birileri birilerinin yerine adeta işgal ederek oturmakta. Elbette, her başkan kendi ekibi ile çalışacak, bu bir hak. Ama, bunun da bir inceliği, bir erdemi ve nezaketi olmalıdır. Sonra 5 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Bu gün odasını işgal ettiğiniz "görevlilerin" yerinde 5 yıl sonra siz olabilirsiniz. Belediye başkanlarına önemli uyarımız ise, cep telefonlarının ekranına "Mağrur Olma" yazsınlar. Zaten çoğu, aylarca onbinlerce kişi ile tek tek muhatap olup onlara "Gökten indirecekleri yıldızları!" vaadetmekten yorgunken, şimdi de haklı olarak her birinin ziyaret ve taleplerine cevap vermekten "bitkin düşmüş" durumdalar. Bu bitkinlikten de, stadyum gibi bir yerde "toplu kabul" yaparak herkesle bir kerede görüşerek kurtulabilirler.
DOHAYKO olarak Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ'ı ziyaret ettik. Beyanatlarında tüm STK ların bilgi ve birikimlerinden yararlanacağını ifade eden Sayın Uludağ ne yazık ki karşılıklı görüşmede o izlenimi vermedi. Bizim, başta sokaklarda ki hayvan sayısının "kısırlaştırma seferberliği" ile kontrol altına alınarak hem vatandaşın hem de hayvanların rahatlamasına ilişkin tamamen "yasal maddeleri" içeren taleplerimize, "ben dayatmaya, baskıya gelemem" diye cevap verdi. Olaya çok sığ bir şekilde yaklaşarak "hayvanları bakım evine toplayalım" diyen Uludağ'a, "bunun çözüm olmadığını, toplanan hayvanların yerine en kısa zamanda yenilerinin geleceğini, çünkü geçmişte Sarıçam Belediyesi'nin toplama ve kısırlaştırma konusunda hiç bir çalışma yapmadığını, hatta bu gün Adana sokaklarında hala daha çok sayıda kısırlaşmamış kontrolsüz hayvan olmasının sebebinin Sarıçam Belediyesi olduğunu" anlatmaya çalıştık. Bir yandan kısırlaştırma yoğun yapılırken, öte yandan sokaklardaki hayvanların açlık ve susuzluktan dolayı iki lokma yemek için insan peşine düşmesinin önlenmesi için, bu hayvanlara suluk ve artık yemeklerin konacağı beslenme yerlerinin yapılmasının önem taşıdığını da anlatmaya çalıştık. Sanki o suları "biz" içecek ve o yemekleri "biz" yiyecekmiş gibi bir yaklaşım içinde sayın Uludağ "10 tane suluk koyarım ama besleme odağı yapmam" dedi.
GÖREVİNİZİ YAPACAKSINIZ SAYIN BAŞKAN...
Bu çaresiz hayvanlara yazın o sıcak günlerinde bir yudum suyu bir lokma artık yemeği çok gören bir belediye zihniyeti karşısında STK kimliğimizle bizi bulacaktır. Tüm taleplerimiz yasal hükümlerdir. Tüm taleplerimiz vicdani ve islami yaklaşım çerçevesindedir. Sayın Bilal Uludağ'dan "İş, ihale, yer, yurt" istemiyoruz. Şu zavallı hayvanları insan zulmünden kurtarmak için, çektikleri çileyi en aza indirmek için basit taleplerimiz var. Bu taleplerimiz, Sarıçam ilçesinde ki vatandaşları da rahatlatacak oysa ki. Bunları biz istemesek bile, duyarlı ve hukukçu bir belediye başkanı olarak, adalet ve merhamet çerçevesinde kendisinin yapması gerekirken direnmesini anlamakta zorluk çektik. Ama sayın başkanın zaman içinde bizi anlayacağına, hak savaşında karşı karşıya gelmeyeceğimize inanıyoruz.
SİLİFKE, DÖRTYOL ve ERZİN BAŞKANLARIMIZ...
Bu üç ilçe de, geçmişte ve şimdi ne yazık ki zehirleyip yok ederek sahipsiz hayvan sorununu çözmeye çalışan belediyeler. Silifke Belediye Başkanı Dr. Mustafa Turgut ile bizzat Silifke'ye giderek görüşme yaptık. Bir hekimin yönetiminde ki bir belediyenin artık zehirleme yapmayacağına inandığımız söyledik, sıkı biçimde takipteyiz. Şimdiye kadar bir hareket !! olmadı ama yakında olacak diye düşünüyoruz.
Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy ve Erzin Belediye Başkanı Kasım Şimşek'ten randevu talebinde bulunduk. Haftaya görüşmeye gidiyoruz. Artık zehirleme, yok etme ve öldürmelerin bitmesini, yasal hükümler çerçevesinde çalışmaların başlamasını talep edeceğiz. Gelişmeleri sizinle paylaşırız sevgili dostlar. Haftaya görüşmek üzere, dualarınız bizimle olsun, buna şiddetle ihtiyacımız var hem bizim hem de hayvan dostlarımızın.
KAYNAK : http://www.medyataraf.com/guncel/baskanlara-uyarilar-h80185.html
